Ayfer Tuzcu Ünsal
Geçen
yazımda Adıyaman yemeklerini kapsayan Cemile isimli kitaptaki yemekleri
anlatacağımı belirtmiştim. Önce, kitaba ismini veren Cemile isimli tatlıdan başlayalım. Cemile, daha çok kırsal kesimde
yapılan bir tatlıymış. Yufka ekmekle yapılıyor. Ekmekler küçük parçalanıp
tereyağında kızartılıyor, üzerine parçalanmış ceviz de konuyor. Sonra başka bir tencerede kaynamakta olan
sulandırılmış pekmezle buluşturuluyor. Yufka ekmeğin arta kalan parçalarıyla yapılıp,
değerlendirileceği pek güzel bir tatlı...
Cemile
kitabında Komagene’de Şölen Yemekleri
diye bir bölüm var... Başkenti Samsat olan Komagene Krallığı’nın M.Ö.62- M.S.72
yılları arasında hüküm sürdüğünü ve coğrafi bölge olarak Adıyaman, Gaziantep,
Maraş’ı kapsadığını biliyoruz. O dönemde Zeugma’da çalışan Samsatlı mozaik
ustasından yola çıkmış Mehmet Öncü ve mozaik süslemelerine bakıp yörede o
dönemde kenger, üzüm, incir, nar, armut, elma, zeytin, fıstık, ceviz gibi
yiyeceklerin olduğunu yazmış. Bir de kitapda geçen ferkhe denilen pek nefis Fırat nehri balığı var. Ferkhe, bugün
Şaput dediğimiz balık olabilir diye düşündüm.
Yemek
kitabında çok ilgimi çeken bölümlerden birisi cacıklar... Bakın ne tür ot ve
yiyeceklerle cacık yapıyor Adıyamanlılar: Pirpirim denilen yabani semizotu ile
iki tür cacık meydana getiriyorlar. Pirpirim,
yoğurt, sarımsak ve tuzdan oluşan birinci versiyon. Diğer versiyonu ise acı yeşilbiber, ayran, pirpirim,
sarımsak ve tuz konularak yapılıyor. Yarpuz
(punk), yabani nanedir. Adıyaman’da yoğurt, sarımsak ve tuz ilave edilerek
cacık haline getiriliyor. Adıyaman, Mardin, Gaziantep, Hatay gibi yörelerde kış
kabağı dediğimiz tatlı olmayan yemek ve reçel yapılan şahane bir kabak türü
vardır. İşte bu kabak da haşlandıktan sonra cacık haline getiriliyor.
Haşlanarak cacığı yapılan başka bir sebze ise patlıcan... Diğer cacıklar, acurdan, maruldan, , tolik denilen ebegümeciden, bir çeşit
nane olduğunu tahmin ettiğim nenecükden
ve hardaldan yapılıyor.
Gelelim,
hıtap ve kilor çeşitlerine... Hıtap,
bir çeşit börek, yufka ile yapılıp, iç malzemesi konularak D şeklinde
katlanıyor. Ve sac üzerinde pişiriliyor. Köylerde sabah kahvaltıları için
yetişkinlere hıtap veya kilor (taplama) pişerken çocuklar için katmer
pişirilirmiş.
Adıyamanlılar
çok değişik malzemelerle hıtap yapıyorlar. Demin bahsettiğim kış kabağı, kıyma,
soğan, kırmızı pul biber ve tuzla birlikte hıtap içine dolgu malzemesi
olabiliyor. Tolik denilen ebegümeci, soğan, pul kırmızıbiber ve yağla börek içi
haline geliyor Adıyaman’da. Sirim,
yaygın ismiyle körmen denilen allium
ailesinden olan bahar otu, soğan veya sarımsak yerine kullanılarak şahane bir
hıtap dolgu malzemesi olabiliyor. Nanecik denilen büyük yapraklı, sarı çiçekli
bir çeşit nane de hıtabın içine girip nefis bir börek oluşturabiliyor. Başka
nelerle hıtap yapılıyor? Çok ince doğranmış taze kengerle, yarpuzla, çökelekle, hardalla, baharda oluşan soğanın sert kısmıyla ve luz denilen bir otla da hıtap
yapılıyor. Luz için karıştırmadığım sözlük kalmadı! Bulamadım. Web sitemin yapımcısı
Veli Beyazgül’e sordum. O da biraz araştırdıktan sonra luzun yabani kekik veya
yabani yonca olabileceğini belirtti. Adıyaman söz konusu olunca Muzaffer
Hoca’nın fevkalade araştırma yaptığı bu kitaba bakmam şart oldu. Zaten,
Muzaffer İris, Süryani Mutfak Kültürü ve Yemekleri isimli
kitabında Adıyamanlı Süryanilerin baharda yonca ile çeşitli yemekler
yaptıklarını yazmış.
Kilore eydiye diye bir ekmek tarifi var
Cemile kitabında. Pekmez veya şeker, un ve su ile bir hamur yapılıyor. Hamurun
içerisine su yerine süt de konulabiliyor. Önemli olan yapılan hamurun sert
olması... Hamur, taplanıp ekmek haline getirildikten sonra üzerine zerek denilen ottan elde edilen sarı
bir sıvı sürülüyor ve o şekilde fırınlanıyor. Bu ekmek, bayram ve özel günlerde
ikram edilirmiş. Yazıyı yazarken zerekin ne olduğunu bulmak için saatlar
harcadım. Ve sonunda bunun keten tohumu olduğuna karar verdim. Keten tohumundan
biliyorsunuz bezir yağı denilen bir yağ elde edilirdi. Dianne Onstad’ın Whole
Foods Companion diye şahane bir kitabı var, bezir yağı için ona baktım. Orada
da gerek keten tohumlarından gerekse bezir yağı sürülerek ekmekler yapıldığını
yazmış...
Muzaffer
İris, Adıyamanlı Süryanilerin diriliş (Paskalya) bayramında yaptıkları kırmızı pide adını verdikleri bir
bayram çöreğinden bahsediyor adı geçen kitapta... Adına klor da denilen kırmızı
pidenin yapımı çok ilginç. Mayalı hamur akşamdan hazırlanıyor. Sabahtan
yuvarlak olarak 1 santim kalınlığında açılıp sac üzerinde hafif pişiriliyor. Az
pişen klor, yumurta, mısır unu, tuz, susam, şeker ve tereyağından oluşan bir
bulamaca batırılıp bu sefer ateş közlerinin önünde dik olarak pişirilirmiş. Ve
yüzlercesi yapılırmış. Bahsettiğimiz kırmızı pide, artık Adıyamanlı Süryaniler
tarafından yapılmıyormuş. Yeni ve ilginç ekmek çeşitleri öğrenip sevinirken
artık bu tür yiyeceklerin yapılmıyor olmasına da çok üzüldüm.
Yazarın diğer yazıları: http://www.ayfertuzcuunsal.com/ adresinde
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder