Geçtiğimiz
Pazar günü Eczacı ve Çevreci Abdülkadir Bilge’nin evinde I. Peçiç Turnuvası
yapıldı. Aslında turnuva çok önemliydi de asıl olan dostların biraraya
gelmesiydi. Abdülkadir Bey, çevreci olduğu kadar her türlü kültürün yaşamasına
da çok önem veriyor. Vaktinin hepsini çevre ıslahına ayırmış durumda. Belgrat
Ormanı Koruma Gönüllüleri Derneği’nin de başkanı. Ormanın hemen yanıbaşında
yaşadığı için çok yakından ilgileniyor ve işini çok da seviyor.
Abdülkadir Bey, uzun süreden beri
bana: “beni evine davet etme, pişir
getir, burada benim evimde yiyelim hem de sizi ormanı gezdiririm” diyordu.
Böylece bir ay önceden hazırlıklara başladık! Önce arkadaşlarıma haber verdim.
Herkes bir çeşit yemek getirecekti, hangi yemeği kimin yapacağına karar verdik.
Tam da bu hazırlıklar sırasında Gaziantep’ten Emel Hengirmen geldi, Abdülkadir
Bey’in ablası. Çok sevindik tabii... Zira, tüm toplantılar Emel Abla ile daha
güzel olur. Emel Abla, benim Yazlık komşum aynı zamanda. Çok şey öğrendiğim,
sevdiğim, beraber yüzdüğüm birisidir. Önemli bir ayrıntı da Emel Abla’ya yenile
yenile peçiç oynamayı öğrenmemdir.
Belgrat ormanları taa Osmanlı
devrinden beri İstanbul’a su temin etmek için de kullanılmış bir yer. Padişah
ve Sultanlar tarafından yaptırılan bentler halen duruyor. Aslında bu eserler ormana hoş, romatik bir
hava da veriyor. Tahmin edeceğiniz gibi, bentlerden gelen su, bileşik kaplar
kanununa göre şehrin Taksim gibi yüksek bir tepesine çıkıyor, oradan semtlere
dağıtılıyordu.
Halen Belgrat ormanlarının
etrafındaki köylerde manda yetiştirildiği için Abdülkadir Bey bize sabah
kahvaltısında manda kaymağı ikram etti. Ancak, manda sayısı yakın zamana kadar
20 bin iken, aşırı yapılaşma neticesinde 3 bine gerilemiş. Şimdi de yeni
havaalanı yapılıyor, mandaların içinde büyük keyifle yattıkları küçük gölcükler
yeni havaalanı nedeniyle doldurulmuş bulunuyor. Demem o ki, manda sayısı çok
daha azalacak ve kaymak filan da kalmayacak Belgrat ormanı yakınlarında.
Kahvaltıda yediğimiz lezzetli
ürünlerden birisi de Suat Sabuncu’nun ürettiği baldı. Suat Bey, Sarıyer Köyleri
Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ismiyle bir Kooperatif kurmuş, arı yetiştirip bal
yapıyor. Ürettiği bal, çok koyu renkli, içerisinde kestanenin yanısıra başka
tadlar da barından gayet lezzetli bir yiyecek, gerçekten beğendim. Arılar
sadece Belgrat ormanları bölgesinde yayılıyormuş. Suat Bey, aslen Nizipli o nedenle de Antep
kültürünü gayet iyi biliyor. Bizi esprileriyle çok güldürdü. Suat Bey’in
dediğine göre alternatif tıp uygulamalarından birisi de vücudun gereken
yerlerine yaptırılan arı sokmalarıymış. Bu konuda çok bilgili, hangi
hastalıklar için ne tür arı tedavisi gerekiyor, ezbere sayıyor size...
Sabri Günenç, kahvaltı için son
derece nefis, maş piyazı, lolaz piyazı ve nohut hazırlamıştı. Kahvaltıda sıcak
ekmekle piyaz yemek ne kadar keyifli bir şey...
Bilir misiniz? Anteplilerde sıcak ekmek merakı vardır. İlle de
dumanı üzerinde ekmek yiyecekler... Şimdi, bu gelenek tüm ülkeye yayıldı ve
ekmeği sıcak sıcak yemek pek moda oldu, her neyse... İşte bu meraktan yola
çıkarak Pazar günü Suat Bey, hiç üşenmemiş beğendiği bir fırına gidip, bize
küncülü ve küncüsüz tırnaklı ekmek yaptırmıştı. –Küncü kelimesinin Antep
lisanında susam anlamına geldiğini de yazayım buraya- Gerçekten de bize
gelinceye kadar soğumasına rağmen Suat Bey’in yaptırdığı ekmek çok lezzetliydi.
Hatta, bir kısmını eve getirdim ve birkaç gün kızartarak yedim, nefasetini hiç
kaybetmedi.
Evet, muhteşem şakaların, esprilerin
havada uçuştuğu bol kahkahalı bir kahvaltıdan sonra Abdülkadir Bey’in
rehberliğinde Belgrat ormanlarına gittik. Ben ilk kez gidiyordum galiba, pek
sevdim oraları... Rehberimiz bölgeyi pek iyi bildiği için sık sık durup, baharın
erken gelmesi nedeniyle açan küçük orman çiçekleri konusunda bilgi vermeyi de
ihmal etmedi. Gördüklerimiz arasında çuha çiçekleri ve orman sümbülleri vardı.
Belgrat ormanlarının içinde padişah ve Valide Sultan tarafından yaptırılan su
bentleri var. Bentlerde biriktirilen sular, doğal cazibesi ile şehre akabilsin
diye, bileşik kap yöntemine göre yapılan künklerden oluşan bir sistemle
Taksim’e kadar taşınmış vaktinde... Bugün halen kullanılıyor sistem.
Abdülkadir Bey’in Belgrat Ormanları
Koruma Derneği’nin Başkanı olduğunu yukarda yazmıştım. Onunla gezdiğimiz sürede
gördüm ki, ormandaki her şey ile tek tek ilgileniyor. Örneğin bir ağaç
yıkılmış, oldukça yaşlı ve özel bir çeşit meşe olduğu için onu kaldırmamaya
karar vermişler. Ağacın yıkılırken tahrip ettiği bir iki masa onarılıp, etrafı
düzenlenip, ağaç o şekilde bırakılacak, doğal görünümü bozulmayacak böylece.
Bize verdiği bilgiye göre, Belgrat ormanlarının alt kısmı tamamen su... Bu
nedenle ağaçlar dibe kök salamıyor, köklerini etrafa yaymakla yetiniyorlar. Kar
yağınca veya kuvvetli rüzgar esince, zemine doğru dürüst tutunamadıkları için
devrilme şansları çok fazla. Nitekim, ormanda bu nedenle devrilmiş ağaçları
görmek mümkün. Gezdiğimiz sürede ormanı pek beğendim ve oraya daha sık gitmeye
karar verdim. Özellikle genç insanlar benim gibi düşünüyor olmalı ki,
bisikletleriyle, arabalarıyla, yaya olarak gelen dolu insan, -hava bulutlu
olmasına rağmen- ormanda gezip keyif alıyorlardı.
Kültürü yaşatmak... Peçiç bilindiği
gibi Gaziantep’te yaygın şekilde oynanan çok popüler bir oyun. Buraya tarihini
yazmayacağım, sade Hindistan kökenli olduğunu söyleyeceğim, internette Türkçe
olarak gayet bol bilgi var, meraklılar okuyabilirler. Abdülkadir Bey istiyor ki
İstanbuldaki Antepliler arasında peçiç turnuvası her sene düzenli yapılsın ve
bu geleneksel hale gelsin. Ben, peçiç konusunda halen kendimi acemi
sayıyorum! Arsuz’da Sevgili Emel Abla’ya
yenile yenile biraz öğrendim! Evde ise, benim uyku açma aracım! Bilgisayarda
çalışırken, özellikle akşam saatlerinde gözlerim kapanmaya başlayınca, kendi
kendime peçiç oynayıp uykumu açıyorum! Kendi kendime oynamamın, acemiliğimi bir
ölçüde gidermeme çok katkısı oldu. Evet, I. Peçiç turnuvasının şampiyonu Emel
Hengirmen oldu. Emel Abla, gerçekten kendine göre bir takdiği olan iyi bir
oyuncudur. Tüm kalbimle tebrik ederim.
Çevrecilik, Anteplilik, Rotaryenlik
derken Abdülkadir Bey çok popüler bir insan. Muhteşem bir çevresi ve çok güzel
arkadaşları var. Onlardan bazıları ise sanatçı... Asım Kuzuluk ve Sevim Seçkin
de Pazar günü bizlerler beraberlerdi. Bize şahane türküler söylediler. Türkü,
gerçekden de Anadolu’nun dili bence... Sevim Seçkin de onu hayata döken,
değerli sanatçılardan birisi...
Efendim, Antepliler birarada olur da
yemek olmaz mı? Hangi yemeği kimin yapacağı günler önceden belirlendi! Bana
soğanlı lahmacun düştü. Fatma Sancılı dolma, Nuran Bilgin Bayraklılar fellah
köftesi, Nevzat Keresteci kabaklama, Abdülkadir Bilge tavuklu pilav
yapmışlardı. Hepsi birbirinden nefis olmuştu, herkesin eline sağlık!
Birinci peçiç turnuvası, esprileri,
türküleri, yemekleri, balı ve orman yürüyüşü ile benim için şahane bir anı
oldu...
Yazarın diğer yazıları: http://www.ayfertuzcuunsal.com/ adresinde
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder