Keçi çobanı Buket’i Aysun the Sütçü vasıtasıyla tanımıştım. Geçen sene İstanbul’a gelip, bize peynir yapmasını öğretmişti. Kendisi, Fethiye’nin dağında küçük bir keçi çiftliği ve peynir atölyesi kurmuş orada üretim yapıyordu. Nitekim, geçen sene bize ürettiği peynirlerden sattı, tadına bakma şansımız oldu. Sattığı peynirlerin ambalajları da pek güzeldi. İçerisinde buz aküleri de vardı ve biz içinden peynirimizi aldıktan sonra ambalajı olduğu gibi kargo ile iade ediyorduk. Yani, çevreyi kirletmeden alışveriş yapıyorduk.
Yazın içinde Buket’ten bir mail aldım, Ekim ayı içinde Gürkan Yeniçeri ile bir peynir atölyesi yapacağını katılmak isteyip, istemediğimi soruyordu. Katılacağımı bildirdim. Peki, Gürkan Yeniçeri kim? Gürkan Bey, Avusturalyaya göçmüş bir Türk Mühendis. Peynir ve sirke üzerine şahane bir e-kitap yazdı. Ben de aldım, ama yeteri kadar okuyamadım. Yalnız, peynir yapımını çok detaylı anlattığını gözledim. Gürkan Bey’in ismini görünce mutlaka tanışmak istedim ve vakti gelince Dalaman havaalanına uçtum.
Buket’in Fethiye’nin Akdağı eteklerinde yaşadığı köyün ismi: Yaka Köy, her türlü doğal güzelliği barındırıyor. Doğal güzelliğinin yanısıra antik Tlos kentinin de hemen yakınında bulunuyor. Tlos kenti, romanlara konu olmuş, ilginç bir yer. Kanatsız Kuşlar isimli romanında Louis de Berniéres, hikayesine mekan olarak Tlos kentini seçmiş. Kanatsız Kuşlar, muhteşem bir kitap, kalın olmasına rağmen, akıcılığı nedeniyle bir solukta okuyup bitiriyorsunuz. Ben, Tlos kentine gitmiş gezmiştim. Romanı okuyup da orada kentin hikayesini görünce pek etkilenmiştim. O nedenle tekrar gitmek hoşuma gitti.
Buket’in çiftliğinin ismi: Tangala. Yerel lisanda, Akdağlara özgü, küçük bir sincap türüne verilen isim Tangala. Doğrusu isim, Buket’in keçi çiftliğine pek yakışmış. Çiftlikte 25 keçiden başka, tavuklar, horozlar ve bir de Kadife isimli eşek bulunuyor. Keçiler hergün, sağıldıktan sonra çoban tarafından yayılmaya götürülüyor. Tabii, ilave olarak yem de yiyorlar, o nedenle de sütleri gayet lezzetli. Buket, peynirlerini keçilerinden elde ettiği sütleri biriktirerek yapıyor. Tangala çiftliği Buket ve eşi Cem tarafından yeni kurulan bir müessese. Şahane bir ev ve peynir atölyesi de yaptırmışlar, ahırın ve kerpiç evin yanısıra. Peynir atölyesi, evin altında, tamamı toprağın içinde yapılmış bir yer.
Özellikle toprağın altında konumlandırılmış. Peynir imalatı sırasında her türlü hijyen kuralına uyuluyor. Buket, bizi gezdirirken, ağzımıza burnumuza maske, ayağımıza da çizme verdi. Ellerimizde de eldiven vardı, bir yere dokunma ihtimalimize karşılık. Atölyede peynir yapım yeri, buzdolabı ve yaşlandırma rafları da bulunuyor. Ve tahmin edeceğiniz gibi, atölyenin sıcaklığı da stabil, zira toprağın altında. Ancak, tabii ki soğutma ve havalandırma sistemi de var, gerektiğinde çalıştırılan. Sürecek
Özellikle toprağın altında konumlandırılmış. Peynir imalatı sırasında her türlü hijyen kuralına uyuluyor. Buket, bizi gezdirirken, ağzımıza burnumuza maske, ayağımıza da çizme verdi. Ellerimizde de eldiven vardı, bir yere dokunma ihtimalimize karşılık. Atölyede peynir yapım yeri, buzdolabı ve yaşlandırma rafları da bulunuyor. Ve tahmin edeceğiniz gibi, atölyenin sıcaklığı da stabil, zira toprağın altında. Ancak, tabii ki soğutma ve havalandırma sistemi de var, gerektiğinde çalıştırılan. Sürecek
Yazarın diğer yazıları: http://www.ayfertuzcuunsal.com/ adresinde
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder