Geçen hafta Çiya Lokantasının sahibi Musa Dağdeviren’le hazırlanmakta olan bir kitap için röportaj yaptım. Musa, beni yine bilgi, gelenek ve kültür bombardımanına tuttu. Laf nereden açıldıysa, çok yakındaki bir sanat galerisinde çay suyunun mürekkep olarak kullanılarak yapılmış resimlerden oluşan bir sergi açıldığını, kendisinin de bazı fotoğraflarının orada sergilendiğini söyledi.
Vakit geç olduğu için o gün gidemedim. Ertesi gün, tekrar Kadıköy’e gittim. Galeriyi buldum, çay suyuylan yapılan resimlere bayıldım. Slobodan Dan Paich tarafından yapılan resimler ve Musa Dağdeviren’in fotoğrafları Halka sanat galerisinde sergileniyor. Şansım yaver gitti, resimlerin sahibi Paich galerideydi, çay içerek sohbet ettik.
Halka sanat galerisi pek şirin bir yer. Ortaboy bir dükkan, iki kat... Galeride çok kaliteli çay kahve içebiliyorsunuz, ortamı da çok güzel dekore etmişler. İnternette sayfalarına baktım, ne yapmak istediklerini gayet iyi anlatmışlar: İşte kendi ağızlarından niyetleri: “ halka sanat projesi, hiç bir kurumsal sponsorluğa dayanmadan, çağdaş sanat sergileri, söyleşiler, atölye programları aracılığıyla genç ve bağımsız üretimi ve kültürel paylaşımı destekleyen bir sanat inisiyatifidir. “
Serginin diğer bir paydaşı, Musa Bey, “Gazel depeleme” ve” teleme” temalı fotoğraflarını götürmüş sanat galerisine. Gazel depelemeyi sadece fotoğraflamamış, ayrıca yazıya da dökmüş. Yazıyı aşağıda okuyacaksınız, meğer Nizip’te “Gazel aşı” imece olarak pişirilir yenirmiş.
Musa Dağdeviren’in ağzından gazel depeleme: “Gazel, Sohbaharda ağaçların altına dökülen kurumuş yapraklar demektir. Gazel depelemek bir Nizip geleneğidir. İnanışa göre en az yedi kadın yedi evden mercimek, bulgur ve tuz toplayıp ağaçlık bir bölgeye giderler. Gazel depelemek yaşamlarına güzellik, mutluluk ve huzurun gelmesi dilekleriyle, dua okunarak yapılır. Gazel depelemek yani kurumuş yaprakların etrafında tur atmak, kadınların birbirlerine sıkıntılarını anlatıp rahatlamalarını sağlar. Ritüelin sonunda evlerden toplanan malzemelerle “Gazel aşı” pişirilir. Yörede hasbeli aş (mercimekli pilav) diye de bilinir.
Slobodan Dan Paich, aslen Yugoslavyalı, pek yetenekli, çok yönlü bir sanat adamı. İsminin manası, özgür adam demekmiş. İkinci dünya savaşının karanlık günlerinde, direnişci bir babayla, Dünya güzeli bir anneden doğmuş. Politik nedenlerle Yugoslavya’dan ayrılmış, İngiltere ve Amerika’da sanat yaşamına devam etmiş. Bugün de sanat hayatına San Francisko’da devam ediyor.
Gelelim, Paich’in çay suyuyla resim çizmesine... Bu konuda kendisini konuşturmak istiyorum: “Çayla çizim yapmayı tesadüfen keşfettim. Bir çizim üsütüne çay döktüm. Çizimlerim bir cebe sığabilir boyutlarda küçük , eksiz defterine çizdiğim resimlerdi. Genellikle evimin yakınında bulunan çay evinde bilgisayardan uzak kaldığım zamanlarda yaptığım çalışmalardı.
Çayı dökerek yaptığım kaza, bana farklı bir şekilde resim yapabileceğimi de öğretmişti. Küçük bir arkadaş gurubuna e-mail vasıtası ile zaman zaman resimlerimi gönderirim. Bazan, bana mail atıp yorumlarını bildirirler, bazan da sessiz kalırlar” diyor.
Sergide yeralan Musa Bey’in diğer fotoğrafları “teleme” yapmak üzerineydi. Teleme yapılmasını pek güzel anlatmış Musa Bey: “Teleme en çok kullanılan bilinen haliyle incirin süt veya keçisütüyle mayalanarak uyutulmasıdır. Çobanların baş tacıdır. Tahılı işleyen ve süte hayat veren çobanlar, damak tadı tarihine önemli katkıda bulunmuşlardır. Çobanların telemeyi nasıl yaptığına bakacak olursak; azığı biten çoban defne yapraklarından kendi kaşığını yapar, tasını çıkarır, varsa tasın içerisine şeker, bal yada pekmez koyar. Bir adet ham incir koparıp, bıçakla belirli yerlerine, kesikler atıp, şkerin üzerine ham inciri atar. Sonra çoban bir keçi getirir , keçinin memelerinin altına tası koyup, tasın içine alabildiği kadar süt sağar. Bir süre dinlendikten sonra teleme hazırdır.
Evet... Çay suyuyla resim çizmek, gazel depelemek ve teleme yapmak... Hepsi Halka Sanat galerisinde... Sergiyi hazırlayan, eserleri yapan, katkıda bulunan herkesin eline sağlık.
Yazarın diğer yazıları: http://www.ayfertuzcuunsal.com/p/yazilari.html adresinde
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder