Daha önceki bir yazımda yerel yemek kitapları bakımından Antep’in ne kadar zengin olduğunu belirtmiştim. Benim tespitime göre 14 ayrı kitap yayınlanmıştı Gaziantep Mutfağı hakkında. Bunların en sonuncusu Ticaret Odası tarafından Yapı ve Kredi yayıncılıkla hayata geçirilen “Güneşin ve Ateşin Tadı” isimli yemek kitabıydı.
Geçtiğimiz Cuma günü gecesi, bu kitap, Sait Halim Paşa Yalısı’nda çok görkemli bir toplantıyla basına ve kamuoyuna tanıtıldı. Toplantıya, Gaziantep’ten gelen Oda ve Meclis üyelerinin yanısıra, Aile ve Sosyal Politikalar BakanıFatma Şahin, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Yavuz Coşkun, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey, Ticaret Odası Başkanı Mehmet Aslan ve Sanayi Odası Başkanı Adil Konukoğlu katıldılar.
Sait Halim Paşa Yalısı Yeniköy’de ve çok güzel bir mekan. Bahçesinde sıcak içli köftenin ve diğer Antep mezelerinin ikram edildiği özlediğim bir koktely düzenlenmişti. Özlediğim dedim, çünkü ismi koktely olmasına rağmen, artık bu tür toplantılarda alkollü içecek ikram edilmiyor.
Güneşin ve Ateşin Tadı toplantısına İstanbul’da yaşayan Antepliler’in de ilgisi yoğundu. Gaziantep Dernekleri Federasyonu Başkanı, Okan Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı ve Ataşehir Gaziantepliler Derneği Başkanı Fatma Öztan Sancılı’da vardı. Fatma, benim çocukluk arkadaşım olduğu için onu her görüşte sevinirim. Biraz konuşunca, dernek olarak ihtiyacı olan Antepli çocuklara burs verdiklerini duyunca memnun oldum.
Ünal Özdil, MehmetYetkinşekerci, Zeki Yağcı, Nezih Elbeyli ve İsmet Enç ile sohbet etmek imkanı buldum. Ayak üstü fazla konuşamasak da hasret giderdik, iyi oldu.
Tanıtım programı, Gaziantep yemek kültürünü anlatan bir filmle başladı. Daha sonra konuşmacılar, mutfağın önemini anlatan konuşmalar yaptılar.
Mehmet Aslan, çok samimi konuşuyor, benim de pek hoşuma gidiyor. Daha önce de birkaç kez Okan Üniversitesinde onu dinlemek şansım olmuştu. Tüm içtenliği ile, toplantıya katılan gazetecilerden çıkardıkları Güneşin ve Ateşin Tadı kitabını tanıtmalarını istedi. Konuşması boyunca yemeğin, bir kentin kültürünün en önemli unsurlarından birisi olduğunu ve tanıtılırsa turizme büyük katkı yapacağını anlattı. Ticaret Odası Başkanı Aslan, konuşmasının sonunda yemek kitabının yazarları: Sermin Ocak, Özden Özsabuncuoğlu, Akten Köylüoğlu, Gonca Tokuz ve Ragıp Güzelbey’i de konuklara tanıttı ve kitap için harcadıkları emeklerinden dolayı alkışlattı.
Bakan Fatma Şahin ise, konuşmasında kendi yaşadığı bir anıya yer verdi. Rahmetli annesinin binbir emekle hazırladığı yuvarlamaya konuklar, “çorba pek güzel olmuş” deyince ne kadar üzüldüklerini söyledi. Şahin, aradan geçen zaman içerisinde konuklarına yuvarlama yapmasını öğrettiklerini ve onun “çorba” olarak anılmaması gerektiğini vurguladıklarını belirtti.
Güneşin ve Ateşin Tadı kitabının editörü Aylin Öney Tan’da kitabın hikayesini anlattı, keyifle dinledik.
Sait Halim Paşa Yalısında, yemek kitabı tanıtım toplantısında konuklara Öz çorba, Pirinçli börek, Soğan aşı (unut beni), Kuru pirpirim aşı, Bulgurlu kırmızı biber dolması, Pancar sarması, Zeytinyağlı Patlıcan dolması, Cacıklı Arap Köftesi, Vişne kebabı, Hindili Firik pilavı ve Ayvalı taraklık tavası ikram edildi. Tatlı olarak baklava ve diğer Antep tatlıları vardı. Yeni rakının çıkardığı Ala rakısı, Antep yemeklerine pek güzel eşlik etti.
Yukarda saydığım tüm yemekler mönünün içerisine konulan kartona bastırılan insörtte madde madde gayet güzel anlatılmıştı.
Yemekte yanımda kitabın diğer bir editörü Sabri Koz oturuyordu. Sabri Bey’le çoğu konuda anlaşamasak da gayet güzel sohbet ettik! Bana, böyle bir kitabı yapmaktan ne kadar zevk aldığını anlattı. Ayrıca, 1912 yılında haftada bir kez yayınlanan “Afiyet” gazetesinde Sisak Ferid tarafından Antep yemekleri konusunda yazılmış yazılardan bahsetti. Eve geldikten sonra, Sabri Bey’in bahsettiği makaleyi bulup, keyifle okudum. Ve kendime, daha önce bu makaleyi yazı konusu yapmadığım için kızdım!
Güneşin ve Ateşin Tadı kitabının bahtı açık olsun... Sisak Ferid’in yazdığı Antep yemeklerini, bir başka yazıda anlatacağım.
|